6 Kasım 2019 Çarşamba

3 yıl


Bugün bir sürü saçma sapan şey oldu ofiste. Son bir haftadır -hatta daha fazladır- "ya sabır" çektiğim anların haddi hesabı yok. Hafta başından beri trafikte kaç ambulansa denk geldim sayamadım, karşı şeritten gelse bile tıkanıyorum istemsiz. Bu akşamsa anneme gidip oturmuşken televizyonda "Cici Babam" diye bir filme denk geldik, oturduk izledik. Son zamanlarda olur olmaz her şeye gözlerim daha çok dolar oldu. Etrafımdaki şeylere daha çok üzülür hale geldim. Ve daha bunlar gibi sana benzeyen antin kuntin başka huylarımı buldukça "Bak yine babam gibi yaptım/ettim," diyip duruyorum.  Genetik neyim var neyim yoksa kontrol ettirdim son bir ayda, maşallah bütün defolar da çocuğa aktarılmaz ki ama?!

Günler akıyor, bazen aklımda tutmak için çaba sarf ettiğim şeyler bile aklımda kalmazken olur olmaz hep 5 Kasım gecesi geçiyor gözümün önünden bir şekilde. İnsan hatırlamak istemediği bir şeyi nasıl bu kadar detaylı hatırlar? Ve ölen babasını rüyasında göremediği için kendine kızar mı?

Bugün sinirlenip delirdiğim zamanların arasında hayal ettim, son zamanlarda yaşadıklarımı anlatsam bana neler derdi diye. Muhtemelen "Hayat kısa köftehor, bunlara üzülmeye değmez," der, bir çay koyardı, bir de uydurmasyon şarkılarından patlatırdı.

Bu akşam annemin çayını içtim, şükür. Ama ara ara içimden geçmedi değil, birazdan gelir anahtar sesini duyarız diye. 3 yıl geçmiş ve ben hala kendimi inandıramamışım, ne tuhaf.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder